Bir süre önce NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı) ile iş yapan bir kişinin gizli bilgileri medyaya sızdırma suçlamasıyla tutuklandığını hatırlayanlar olacaktır. Fakat bu haberde o kişinin yakalanıp yakalanmaması değil nasıl yakalandığı önem taşıyor. NSA’nın suçluyu kullanmış olduğu yazıcı üzerinden yakaladığı ifade ediliyor.
Bu haberin ardından, kullanmakta olduğumuz bilgisayar yazıcılarının basmış olduğumuz belgelere çeşitli takip kodları ekledikleri ortaya çıktı. Bu bilgi aslında ilk kez 2004 yılında PCWorld dergisinde yayınlanan bir makalede ortaya çıkmıştı. Bu makalede, renkli yazıcıların basılan belgeler üzerinde gizli kodlara sahip işaretler eklediğini ve bu kodlarda sadece kullanılmış olan yazıcının seri numarasının değil baskı yapılan tarhi ve saat bilgilerinin de yer aldığı dile getiriliyordu.
Basılan bu gizli kodların çapı bir milimetreden daha küçük ve beyaz zemin üzerinde çok açık sarı renk ile basıldığından dolayı çıplak gözle görülme ihtimali bulunmuyor. Anlaşılan o ki o zamandan bu yana bu konunun görmezden gelinmesi bir tutum haline gelmiş ve bir “sorma, söyleme” politikası izlenegelmiş.
PCWorld dergisindeki makalenin haber kaynağı da olan ve o dönemde Xerox firmasında kıdemli araştırmacı olan Peter Crean sadece müşterileri bu özelik hakkında soru sorduklarında bu özellikten söz ettiklerini ifade etmiş.
Crean’in sözleri şöyle: “Yazıcı satın alanlara bu özellikten pek söz etmedik. Satış elemanlarına satış yaparken bu özellikten söz etmemelerini, ancak müşteri bu kopnuda sorular sorarsa yazıcılarımızda bir güvenlik özelliği bulunduğunu söyleyebileceklerini telkin ederdik.”
Bu özelliğin hükumetler tarafından sahtekârlıkları önleme endişesi ile geliştirildiği akla gelen ilk şey. Bu yöntem, Japonya tarafından yazıcı içeriğine kod gömme çözümü olarak geliştirilmişti.
Bu kod gizleme tekniğinin tüm yazıcılarda standart olarak yer almadığı ve üretici firmalar açısında zorunlu olmadığı, ancak birtakım ülkelerin bu tür kodların yer almadığı yazıcı modellerinin ithalatına izin vermemeleri nedeniyle yazıcı üreten firmaların duruma göre karar verdikleri ifade ediliyor.
Basılan belgelere gizli kodlar gömme yöntemi firmadan firmaya değişiyor. Ve günümüzde yeni nesil gizli kodların önceye kıyasla fark edilebilmelerinin çok daha zor olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır.
